Son dönemlerde sizde pek hala farkındasınızdır ki, gündemdeki birçok olayın yörüngesini belirleyen grup genelde öğrenciler oluyor. Konu ile ilgili gazete, televizyon ve sosyal medya bir çok yayın yapılıyor, bir çokta çözüm önerisi gündeme getiriyor. Bu çözüm önerilerinin başarılı olabilmesi için kesinlikle geçmişin iyi analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum. İşte bu analizin yapılabilmesi ve gündemdeki olayları daha iyi anlaşılabilmesi adına, size Tanzimat Dönemi 'nden günümüze, yaşanan öğrenci olaylarından tarihçesinden bahsetmek istiyorum. Bu bahsi değerlendirirken iki döneme ayırarak anlatacağım.
Tanzimat Döneminden Cumhuriyet Dönemine Kadar Olan Dönem
Türkiye 'de meydana gelen ilk öğrenci hareketinin, 1876 yılında gerçekleşen ''Talebe-i Ulum Hareketi'' olduğunu görüyoruz. Bu olayın sebebi ise Sultan Abdülaziz döneminde devletin ekonomik yapısının kötüye gitmesi ve 1875 yılında Sırbistan, Romanya, Karadağ, Ege adaları ve Mısır 'da yaşanan isyan hareketleridir. Bu isyan hareketi sonrası Avrupalı devletlerin müdahalesi gerçekleşmiştir. Bu müdahaleden rahatsız olan Fatih Medresesi öğrencileri 9 Mayıs 1876 'da gösteri yapmaya başlar. Bu gösteriler ardından 30 Mayıs 1876 ' da darbe olur ve Sultan Abdülaziz tahttan indirilerek yerine V. Murat padişah ilan edilir.
II. Meşrutiyet 'in ilanından sonraki dönemde ülke yönetiminde söz sahibi olan, İttihat ve Terakki yönetimine karşı hoşnutsuzluklar oluşmuştur. Gazeteci Fehmi Bey 'in İttihatçılar tarafından öldürülmesi sonrası, askeri birliklerin ve medrese öğrencilerinin katılımı ile birlikte bir ayaklama başlamıştır. Bu olay tarihe 31 Mart Vakası olarak geçer. Bu olay sonunda II. Abdülhamit 'in yerine V. Mehmet geçmiştir.
Yine 15 Mayıs 1919 ' da İzmir 'in Yunanistan Krallığı tarafından işgal edilmesi, öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından büyük bir tepki ile karşılanmıştır. 19 mayısta İstanbul Fatih 'de ve 23 mayısta Sultanahmet Meydanı 'ında iki büyük miting gerçekleşmiştir. Öğrenciler bu mitingde ulusal bilinci ayağa kaldırıp, örgütlenerek savaşa katılmışlardır.
Cumhuriyetin İlanından Günümüze Kadar Olan Dönem
Cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra ''Darülfünun Öğrenci Birliği' kurulmuştur. Bu birlik çeşitli olayları protesto etmek için miting yapmıştır. 1924 'de İstanbul tramvay şirketini protesto için, 1928 'de yerli malını teşvik için, 1934 'te Sofya 'da ki Türk mezarlarını tahrip eden Bulgarları protesto için mitingler düzenlemişlerdir. 1937 'de ise çeşitli kampanyalar yürütülüp yurdun farklı yerlerinde Hatay için mitingler yapılmıştır. 1938 yılında ise Taksim 'de toplanarak, Atatürk 'ün eseri olan Türkiye Cumhuriyeti 'ni yaşatmak için and içmişlerdir.
1944 yılında İstanbul Üniversitesi içinde '' İlerici Gençler Birliği '' kurulmuştur. Bu birliğe üye 50 kişilik grup gizli siyasal çalışmalarından dolayı tutuklanmış ve öğrenciler arasındaki siyasal bloklaşma ilk defa bu dönemde ortaya çıkmıştır.
1949 yılında Londra olimpiyat filminde Türk güreşçilerin yer almaması, Türkiye - Yunanistan maçları sırasında sporcuların tahribata uğraması ve İstanbul Belediyesi 'nin pasoları kaldırması, öğrencilerin tepkisini çekmiş ve gösterilerine neden olmuştur.
1950 yılında ise Kıbrıs olayları protesto edilmiş, Mareşal Fevzi Çakmak ve Kore şehitleri için anma törenleri yapılmıştır.
Atatürk ile ilgili konularda öğrenciler her zaman hassas olmuşlardır. Bununla ilgili 1951 yılında Kırşehir' de Atatürk büstünün kırılışı ve 1959 yılında Büyükdoğu dergisinde Atatürk adına yapılan karalama çalışmaları için amaçlı çeşitli protestolar yapılmıştır.
1960 yılında ise irticai faaliyetlere karşı yoğun bir tepki gösterilip protestolar yapılmıştır.
1970 'li yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri 'nin hükümeti istifaya zorlayıp, darbe eylem planları yaptığı yıllara denk gelir. Bu dönemde ciddi sağ-sol çatışmaları görülür. Bu çatışmalar 1971 sonrası terör boyutu kazanmıştır. Öğrenci olaylarının en yoğun yaşandığı dönem bu dönemdir. Ayrıca bu kargaşa döneminde üniversitelerin özerkliği elinden alınmıştır. Bu kaos ortamı 1980 'lerin başına kadar devam etmiştir.
1980 'lerin başında üniversitelerin tekrar özerklik kazanması ile birlikte öğrenci olayları azalmıştır.
2000' li yıllarda ise parasız eğitim için yapılan protestolar dikkati çeker. Yine çeşitli siyasal olayların bir çoğunda öğrencileri görebiliriz. Özellikle Ankara bu tür siyasal olayların merkezi durumundadır. 2011 yılında ise örgün öğretim harçlarının kaldırılıp, ikinci öğretim harçlarının devam etmesi kararı almıştır. Bu özellikle ikinci öğretim öğrencileri tarafından büyük tepkilerle karşılanmıştır. Yurdun çeşitli yerlerinde Taksim Meydan 'ı başta olmak üzere eylemler yapılmıştır.
2013 yılına gelindiği zaman ise şu an gündemimizi hala meşgul etmekte olan Gezi Parkı olayları içindeki, öğrenci hareketlerini görüyoruz. Fakat bu karmaşık ve uzun konuyu daha sonraki yazılarımda ayrıntılı bir şekilde değerlendireceğim için derine inmek istemiyorum.
Görüldüğü gibi Tanzimat 'tan günümüze kadar süre gelen dönemde, toplumu ilgilendiren birçok olayın savunucusu öğrenciler olmuştur. Buna rağmen ülkede oluşan tüm sosyal ve siyasal olaylarda en çok ezilen ve en az değer gören kurum olduğunu görüyoruz.