Sümer tabletleri incelendiğinde, Sümer dini ile bugünkü semavi dinler arasında birçok benzerlik görülür. Tanrı inancı, tam olarak günümüzdeki gibi olmasada bugünkü inanç sistemine benzer yaklaşımlar görülür.
Örnek verecek olursak; Sümerler'de Tanrı şehirleri ve bütün varlıkları yarattıktan sonra insanların kullanımına bırakmıştır. Bunun bir benzer örneğini Kur'an-ı Kerim 'de de görmek mümkün. Dünya, Tanrı tarafından yaratılmış, Hz. Adem ve onun soyundan gelenlerin kullanımına sunulmuştur.
Sümer'de Tanrı Enlil insanlara kızarak Ur şehrinin yıkılmasına karar vermiştir. Gelen istilacı kavimlerin orduları tarafından Ur şehri yıkılmıştır. Bu ordular Tanrı'nın dünyadaki araçları olarak görülmüştür. Yine Tanrı Enlil, Akad şehrinin üzerine Gutiler'i göndermiş ve Agade şehri başta olmak üzere tüm Sümer halkı kırılmıştır. Benzer olayı Kur'an da da görüyoruz. Ad kavmi, Semud kavmi, Lut kavmi ve Medyen kavimlerinin yaptıkları davranışlardan dolayı Tanrı tarafından helak edilmesi bu benzerliğe örnek gösterilebilir.

Sümer kralları Tanrı'nın vekili sayılıyorlardı. Bu da; Hristiyanlık'ta ki papalık, Müslümanlıkta ise halifelik oluşumu ile benzerlik gösteriyor.
Sümer kanunu Babil kralı Hammurabi'nin kanuna temel olmuştur. Bu kanun, Yahudi hukukunu daha sonraki dönemlerde de İslam hukukunu etkilediği görülüyor. Sümer hukuksal gelenekleri ise İbranilerin Talmud kanunları ile benzerlik gösteriyor.
Yahudilerdeki 10 emir Sümer kanunu ile hemen hemen aynı ancak karşılaştırma yapabilmek için yeterli tablet okunamamıştır.
Tevratta zina yapan kadının taşlanması geçiyor. Bu kuralın bir benzerine, Sümer Lagaş kralı Urukagia döneminde yapılmış bir sosyal reform metininde de rastlanıyor.
Sümer'de sosyal adaleti koruyan tanrıça insanları yılda bir defa kötü ve iyi davranışlarından dolayı yargılar. Bu inanış İslam dininde Berat Kandili olarak girmiştir.
Babil'de tüm Tanrıların kendilerine has özellikleri vardır. Tanrı Marduk, bu özelliklerin 50 tanesini kendinde toplanmıştır. Bu özelliklerin tümünün Marduk'ta toplanması, tek Tanrılı inanışa bir geçiş dönemidir. İslamda ise Allah'ın 99 özelliğinden dolayı 99 isimle adlandırılması, bu geleneğin devamı gibi görülüyor.
Sümerlerde ölülerin arkasından ağlayıp, sızlanmanın ölüleri rahatsız edeceği inancı vardır. Türkiye'de de bunun bir benzerine rastlıyoruz. ''Çok ağlayıp ölünün ruhunu rahatsız etmeyin'' sözünü duymayan yoktur.
Sümer tabletlerinde, Sümerlerin Tanrı tarafından seçilen üstün bir kavim olduğundan bahsedilir. Yahudilerin kutsal kitabı olan Tevrat'ta da, İsrailoğulları için aynı ifadeyi görüyoruz.
Kur'an da geçen bir ayette; ''Kadınlarınız sizin için bir tarladır, nasıl isterseniz öyle varın'' ifadesi yer alır. Sümer tabletlerinde kadın İslamda olduğu gibi toprak tasviri ile anlatılmıştır.
Sümerlilerde 7 sayısı çok önemlidir. Sümer tabletlerinde çok fazla yerde geçtiğini görüyoruz.
Sümer yeraltı dünyasının 7 kapısı vardır. Aynı şekilde İslam'da da cennetin 7 kapısı olduğu görülür. Yahudilikte de 7 sayısının önemli bir yeri vardır. Tevrata göre, Tanrı dünyayı 6 günde yaratmış ve 7. gün dinlenmiştir. Bu Yahudilerin kutsal günü olan cumartesiyi pazara bağlayan geceye denk gelir. Sümerlerin de 6 gün çalışıp 7. gün dinlendiğini görüyoruz.
Tüm bu bilgilere bakıldığında Sümerler'de ki Tanrı tasavvurunun günümüzdeki Tanrı inancının parçaları olduğu görülüyor. Zaman içerisinde inanç sistemi gelişerek bugünkü şeklini almıştır. Tüm dinler aynı Tanrı'ya inanmış fakat inandıkları Tanrı tasavvurunu farklı şekillerde yorumlamışlardır.
Kaynak; Muazzez İlmiye Çığ , Kuran İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki Kökeni